Tesbih Hakkında
Tesbih Hakkında
TESBİHİN
TARİHİ
Tesbih,
Allah’ın sıfatlarını tesbih ederken sayı saymak için kullanılan, 33 veya
katları kadar boncuk tanesinin ipe dizilmesiyle oluşan halkaya denir. İslamiyet
başta olmak üzere birçok dinde kullanılır. Bunun dışında stres atmak için de
kullanılır. Tesbihin 11, 33 ve 99 boncuklu olanlarını Müslümanlar
kullanır.
İslamiyetin
ilk yıllarında Müslümanlar, tesbih yerine parmaklarını kullanırlarmış. İlk defa
da Hz. Ebubekir döneminde kullanıldığı tahmin edilmektedir. Tesbih çekmek,
namazı tamamlayan önemli ayrıntılardan biridir. Tabi günümüzde takı ve aksesuar
olarak da kullanılır.
Tesbihin
tarihi ise çok eskilere dayanmaktadır. Avladıkları avların parçalarını ipe
dizen ilk insanlar, bunları bir sonraki avda başarı sağlamak için
üzerilerine takarlardı. Sonraları bu tip takıların, kötülüklerden ve
düşmandan koruduklarına inandıkları için savaşlarda da takmaya başladılar.
Bu tarz
boncukların dini amaçlı kullanıldığına da ilk defa Hindistan’da rastlanmıştır.
Hindu inanışında tesbihin yeri vardı diyebiliriz.
İslam
dininde tesbihin ilk defa ne zaman kullanıldığı tam olarak bilinmemektedir. Hz
Ebubekir döneminde kullanıldığı sadece bir tahmindir. Hz. Muhammed (s.a.v.)
döneminde daha çok parmak sayılırmış. Bunun yanı sıra hurma çekirdeği ya da
çakıl taşı kullanıldığı da bazı hadislerden anlaşılmaktadır. İslam’da
Peygamber’in namaz kılarken sünneti olan ‘Sübhanallah, Elhamdülillah ve
Allahüekber’ kelimelerini 33’er defa tekrarlamanın hangi tarihte başlayıp,
yayıldığı da bilinmiyor.
Tesbihin
İslam dünyasında ne zamandan beri kullanıldığı kesin olarak belli değildir. Hz.
Muhammed’in tesbih taşıdığına dair bir kayıt yoktur. Hatta belki Osman Gazi,
belki de Fatih Sultan Mehmet’de tesbih kullanmadılar. Arşivlerde tesbih ile
ilgili bilgilere ancak 16. yüzyılın sonlarına doğru rastlanmaktadır.
Çeşitli malzemelerde yapılan tesbih taneleri; 11, 33, 99, 500 ve 1000
olabilmektedir. 500 ve 1000 taneli tesbihler, dergah ve tekkelerde zikretmek
için kullanılmaktaydı. Tesbih çekmek, tesbih tanelerini teker teker işaret
parmağı ile baş parmak arasından geçirilerek yapılır. Aslında tesbih çekmek
sadece din adamlarına özgü bir davranış olarak algılansa da, halk arasında da
yaygın olarak kullanılmaktadır. Daha çok kırsal kesimlerde yaygınlaşmıştır. Bunun
nedeni ise tesbihin boş elleri meşgul etme özelliğinin bulunmasıdır. Sıcak yaz
aylarını tarımsal yerlerde çalışarak geçiren insanların, soğuk aylarda da bu
boşluğu tesbih çekerek doldurduğuna inanılır.
Bilimin
tesbih çekmeye bakış açısı da biraz farklıdır. Bilim adamları, stres halinde
çalışan insanların baskı altında tutulduğunu, bunun sonucunda da sinirlerinin
yıprandığını ve beynimizi rahatlatmak için ya da diğer şeylere yönlenmek için
tesbih çekildiğini söyler. Bunun da sağlık açısından etkili ve faydalı olduğunu
belirtirler.
Tesbihin
Sanat Eseri Olarak Kullanılması
Tesbihin
sanat eseri olarak kullanılması, ilk defa Türkler’de görülmektedir. İstanbul’un
tesbihce en zengin olduğu dönemler 16 yy’ın sonlarına isabet ettiği
anlaşılıyor. Bu devirde, herkesin elinde olmasa bile cebinde mutlaka tesbih
bulunmuştur. Tesbihlerin en güzelleri İstanbul’da yapılmıştır. Arabistan’da
yapılan tesbihler ise estetikten oldukça uzak ve sadedirler.
Türk-İslam
tarihinde tesbihlerin kullanımına göre farklı isimlerle adlandırıldığı
görülmüştür. Bunlar;
1)
Padişah Tesbihleri
2)
Vüzera Tesihleri
3)
Vükelâ Tesbihleri
4)
Zengin Tesbihleri
5)
Fukara Tesbihleri
Tekkelerde
bulunan 500’lük ve 1000’lik tesbihlerin içinden insan geçirilmek suretiyle
tedavi edildiği bu tarz tesbihlerin taneleri fındık ve ceviz büyüklüğündedir.
Bazı tekkelerde bulunan 500’lük ve 1000’lik tesbihlerin arasında çok kıymetli
olanlar da vardı. Bunların imameleri Mevlevî Sikkesi ya da Bektaşî Tacı
şeklinde ve öd ağacından yapılırdı.
Tesbih
Yapımında Kullanılan Malzemeler
Tesbihleri elde çekim tesbihler ve koleksiyonluk tesbihler
olarak ikiye ayırabiliriz. Tesbih yapımı da zamanla gelişerek sanat haline
dönüşmüştür. Geçmişte de günümüzde de el emeği göz nuru el yapımı tesbih
ustaları bulunmaktadır. Çeşitli malzemelerle yapılan tesbihlerin
yapımında da değerli taşlar kullanılabilmektedir. Bu malzeme ve taşlar
ise;
Ağaç Grubu: Gül, Venge, Narçıl, Kuka,
Demirhindi, Yılan Ağacı, Öd Ağacı, Abanoz, Pelesenk, Sandal Ağacı, Kan
Ağacı
Fosil Grubu: Kehribar, Lüle Taşı, Oltu
Taşı
Değerli Taş Grubu: Zümrüt, Safir, Yakut
Yarı Değerli Taş Grubu: Akik, Kuvars,
Ametist, Yıldıztaşı, Yeşim, Kaplan Gözü, Lapis, Turkuaz
Hayvansal Grubu: Fildişi, Boynuz, Kemik,
Mercan, Bağa, İnci, Mors Dişi
Malzemesine
Göre Tesbihlerin Zamanla Kazandıkları Özellikler
– Oltu
taşı ile yapılan tesbihler zamanla parlar ve daha güzel bir görüntü alır.
– Ahşap
ürün ile yapılan tesbihler zamanla parlar ve renkleri koyulaşır.
–
Pelesenk, kuka, yılan ağacı gibi ürünlerle yapılan tesbihler kullandıkça
koyulaşır ve daha hoş renk alır.
–
Kehribarın da sarı tonları kullandıkça koyulaşmaktadır. Ancak bu süre oltu taşı
ve ahşap ürünler gibi kısa değildir. Kehribarın koyulaşması yıllar sürebilir.
Osmanlı’da
Tesbih Kullanımı
Tesbih,
Osmanlı’da farklı bir hâl almıştır. 16. yy’dan beri Osmanlı’nın başkenti olan
İstanbul’da en güzel tesbihler yapılırdı ve raflardaki yerini alırdı. Ayrıca
Osmanlı döneminde 99 taneli tesbihlerin taşımasında sıkıntı yaşandığı için 33
taneli tesbihler yapılmaya başlanmıştır.
Farklı
meslek gruplarının da kendine has tesbihleri vardı. Mesela kuka tesbihi
hekimler kullanıyordu. Kuka, antiseptik ve antibakteriyel olduğu için Osmanlı
zamanında mikrop kırıcı olarak kullanılıyordu. Bazı kaynaklara göre de elinde
kuka tesbihi olmayan hekimleri hastanın yanına almıyorlarmış. Bu zamanlarda
deve mübarek sayıldığından deve kemiğinden tesbihler yapılıyordu. Bu tesbihleri
de ya kervansaraylar ya da tüccarlar kullanıyordu. Yani kısaca her mesleğin
kendine has tesbih modeli vardı. Hatta tekke ve zaviyelerde hocaların
tesbihleri iri ve çok taneliydi. Mollaların tesbihlerin tutun da, Mevlevilerin,
cerrahilerin tesbihleri farklı motifler ve imameler içeriyordu.
Tesbihe
bir zamanların Osmanlı kimliği de diyebiliriz. İnsanlar, birbirinin ne iş
yaptığını ya da nelerle ilgilendiğini tesbihlerinden anlardı.
Şimdilerde
de tesbihler bir uğraş, stres atma aracı, erkek aksesuarı ve zikir aracı olarak
kullanılabiliyor. Siz de tesbihlere ilgi duyan biriyseniz, eminiz ki kullanmayı
sevdiğiniz ya da ilgi duyduğunuz en az bir tane tesbih modeli vardır.
''Kısaca
tesbihin tarihi çok eski zamanlara dayandığı için, farklı zamanlarda
farklı amaçlarla da kullanılmışlardır.''